30 Kasım 2005 Çarşamba

Patlak

Son zamanlarda ne engelle karşılaşsam (okulu bunun dışında tutuyorum) ya da ne zaman birileriyle insanlar (psikolojik incelemeler) üzerine konuşsam hep ucundan bir yerinden konunun derinlerinde ego çıkıyor karşıma. Tabi artık iyice ego suyuna batmamdan mıdır nedir - ben de engel olamayıp konuyu getiriyorum oralara. Ama ne olursa olsun bir şekilde hayatımda engel haline gelmeye başladığı kesin - benimki, onunki, şununki, bununki - ama bir engel artık.

Yine son zamanlarda öyle sapıtıyorum, öyle bir patlıyor ki ara ara, hiç farkında olmadan kaçırıyorum ucunu - ("Harry Potter" tanımıyla) kurtadam oldum. Ay değil de egom şahlanınca kararıyor gözlerim, tam anlamıyla damarlarımdan "sinir" akmaya başlıyor. Tamam çok güçlü hissediyorum, ezerim yıkarım, "savulun! BEN!". Ama ayıldığımda "Ya git allaaaşkına!"dan fazlasına da varamıyorum.

Hani bir yandan da seviyorum egomu - böyle bir egoyu kullanmayı öğrenmek gerek. Ama patlaklardan engel fışkırıyor, koccamaaan duvarlar dikiyor kendi karşıma - bu konuda çalışmalara başlamaya karar verdim bakalım. Bakalım. Kemer sıkma politikası uygulayacağım kendime. Egomuzu biraz sıkıştıralım, daha doğrusu patlamalarını, bakalım durabilecek mi. Hatta komik bir şekilde kendime izin verdim (rejimde akşam yemeğinden önce tatlıya izin vermek gibi olacak bu da) - günde en f(g)azla 3 ego patlaması. Bu kadar. Bu kadar sınırlayabiliyorum ancak kendisini. Erken patlayan egomdan akşama hakkım kalmazsa aklım başıma gelsin bakalım. Bakalım. Komik oldu.

0 Yorum:

<< Anasayfa