10 Şubat 2006 Cuma

Gece/Gündüz

Sigarayı bırakmaya niyetlenmiş bir gencin en büyük sabotajcısı "İçki masasında ne yapacağım?" ise uyku düzeni arayışınınki de "Peki ya gece keyfi?"dir herhalde.

Her gece sanki günün çok gerisinde kalmışım gibi hissettiğim için yatmaya direniyorum - uykum gelsin, gelmesin. Kaçırdıklarıma yetişeyim istiyorum. Bekliyorum o sabahını kaçırdığım günün "gece keyfi" anları gelsin diye. Oysa zaman kaybı çoğunlukla. Gece muhabbetleri, verimli çalışmalar ya da sakin düşünmeler yaşanmıyor öyle her gece. Sigara üstüne sigara derken gece huzuru dönüyor gece yalnızlığına. Daha da kötüsü hiçbir şey getirmeyen günü kapatmak yerine civ4'e atıyorum elimi - ve bir sonraki gün de kayboluyor orada.

Niyetlendim yine uyku düzenine. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmak rutin değil - öte bir zevk aslında. Günün saatlerini, dakikalarını, anlarını en verimli kullanma yöntemi. Uykunun beklenmedik istilaları olmayınca insan biliyor yaşam alanını - neresini kullanmak istiyorsa orayı doldurabiliyor, kayıpsız. Güne başlamak havanın aydınlanmasını izleme fırsatını yakalayınca daha bir güzel - "ellerimde büyüdü" diyebiliyorum o gün için. (Hım.) Hem de uyku kendi haber veriyor günün bittiğini - dolu yaşanmış bir günün ardından rahatça kabul ediliyor bu bitirme zili.

"Dolu dolu yaşamak"ın arasında bir yerlerde "düzen"e de yer olsa gerek. Zaten sporcu ya da Alman olmadıkça uykusuzluk kaçamaklarına yasak getirmiyor bu düzen.

0 Yorum:

<< Anasayfa